31 Ağustos 2011 Çarşamba

geçmiş....


Geçmiş acıtmaz aslında, acıtan geçmişi hatırlama şeklimiz.
Yolda yürürken dinlediğin şarkı ne yapabilir ki sana ? Ama şarkıyı dinlerken hatırladıkların ..
Soğuk hava üzmez insanı. Rüzgarın esiş biçimi ? O başka .. Doğa bir olmuş gibi sana karşı gelen herşeyle. Şarkı hızlanır, rüzgar artar. Şarkıyı söyleyen adam bağırır, en acı cümlelerini söyler, rüzgar saçlarını karıştırır. Önünü göremezsin, rüzgardan değil. Kapatırsın çünkü gözlerini. Hatırlamak için. Acı çekmek için.
Gözlerini tek noktaya sabitlersin yürürken, işte o anılarını saklayan yere. Sonra sinirlenip acımazsız planlar yaparsın. Orayı yaksalar yada yıksalar mutlu olacağını düşünürsün, öyle ya herşey oraya ait. Değil halbuki. Oraya bir şey yapmayacaklar, sen bakıp üzülmeye devam edeceksin. Büyüyene kadar. Acı seni olgunlaştırana kadar. Boşvermesini öğrenene kadar.
Hava soğuk olabilir, pişmanlıklar olabilir, yanlışlıklar olabilir, yalnızlıklar olabilir ..
Bu kadar zaman sonra, artık bir şey gelmez elden.
..

Hiç yorum yok: