17 Ocak 2012 Salı

16 Ocak 2012 Pazartesi

unutmak!


Manni: Lola, ben ölsem ne yapardın?
Lola: Ölmene izin vermezdim.
Manni: Pekala ya ölümcül bir hastalığa yakalansaydım?
Lola: Bir yolunu bulurdum.
Manni: Ya komada olsaydım ve doktor ''sadece bir günü kaldı'' deseydi?
Lola: Seni denize atardım. Şok terapi.
Manni: Tamam ama yine de ölseydim?
Lola: Ne duymak istiyorsun?
Manni: Söyle hadi.
Lola: Rügen'e giderdim ve küllerini rüzgara doğru atardım.
Manni: Ya sonra?
Lola: Ne bileyim ben sorun çok saçma.
Manni: Ben cevabı biliyorum. Beni unuturdun.
Lola: Hayır!
Manni: Kesinlikle uturdun yoksa hayatına devam edemezdin.Tamam ilk haftalar yas tutardın.Fena fikirde değil.Gerçekten üzülücek, ağlayacak, yas tutacaksın. Her şey bitti gibi gözükürken, herkes senin için üzülürken ne kadar güçlü bir kadın olduğunu kanıtlardın. Herkez senin için ''Ne güçlü bir kadın ağlayacağı yerde nadıl da dimdik duruyor'' derdi. Ve bir gün yeşil gözlü bir yakışıklı çıkardı karşına. Çok anlayışlı, şefkatli, bütün gün seni dinleyen bir tip. Ona ne kadar acı çektiğini anlatırsın. Yaşadıklarının senin için ne kadar zor olduğunu hayatın devam ettiğini ve zamanın ne göstereceğini bilmediğini söylerdin. Ve sonra beni silip onunla birlikte olurdun. Bu işler böyle yürür.
Lola: Manni.
Manni: Ne?

kırgınlık...


''Dünyada tek bir insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değilim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkan olmadığını hissediyordum. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi''


                                                                                       Kürk Mantolu Madonna; sayfa 148.

15 Ocak 2012 Pazar

hiçbir şey yolunda değilken her şey yolundaymış gibi davranmak


rol yapmaktan sürekli herşey yolundaymış gibi yapmaktan bıktım. çok fazla şey istemiyorum halbuki istediğim sadece biraz huzur ve biraz sevilmek hepsi bu. geçmişe takılıp kalmaktan bıktım hayatımdaki insanları hayatımın merkezine koymaktan bıktım ama lanet olsun ki değişemiyorum bir türlü. saatlerdir ağlıyorum ve gözlerim inanılmaz acıyor. aynada kendime bakmaya utanır hale geldim ben bu kadar güçüz bir insan olamam çünkü...
kaybetmeye alışkınım ama annemi kaybetmeye dayanamam ben olmaz yani düşünüyorum kaç gecedir mantığım almıyor. yok yani olamaz böyle birşey hyr ya bu işte bir yanlışlık var anlamıyorum algılayamıyorum. ve şu günlerde istediğim tek şey annemin iyi olması ve biraz huzur ama bu ufacıcık şey bile o kadar zor ki... çevremdeki insanların umurlarında deilim bunada alışıyorum ama yavaş yavaş. şu anda çantamı alıp gitmek istiyorum en uzak yer neresi ise oraya gitmek istiyorum....!

yoruldum!


"Yorgunum çok... Neyim varsa tüketip kapatmak istiyorum perdelerimi sonsuza. Hayat mı buluyorum,yoksa hayat mı beni bulmak isteyip isteyip kaybediyor anlayamıyorum. Bu sıralar keyifsizim çok. Dert kapıda birikmiş sanki çıkamıyorum da sokağa. Saklanıyorum kuytularıma. Gecenin cellatları vuruyor kamçılarını uykularımda. Çoğu zaman uykusuz kalıp bazen de yığılıyorum yatağıma. Susuyorum çok. Bu aralarda mı bir sorun var,yoksa ben de mi bu aralar bilemiyorum. Çaresiz yakıyorum bir sigara daha,karanlık odamda görünen tek ışık oluyor ateşi. Bir yudum daha çekiyorum içime yine basıyor efkar. Zaman hiç geçmiyor burada,bu aralar..."