24 Nisan 2012 Salı

ne kadar hızlı koşabildiğimi karşılıksız bir aştan kaçarken anladım...


bazen bir şeyler sen istesen de istemesen de bitmek zorunda olabiliyor. dünde öyleydi acı bir sonu kendi ayaklarımla gittim. bir türlü konuşmaya başlayamadım çünkü her ne kadar söylüyceklerimi planlayıp gitmiş olsamda  planda bazı değişiklikler oldu. ona bakınca benim bütün acılarım geçiyordu ama o yokken hepsi bin kat daha acıyordu ve bu kabuk bağlayan yarayı sürekli bile isteye kanatmaktı ve artık buna bir son vermeliydim ve verdim de. bitti her şey belki de onu bir daha hiç göremiycem ama yapabiliceğim birşey yok evet içim çok acıyo evet hala seviyorum ama ya o hayır o sevmiyor hayır onun içi benimki kadar acımıyor ve ne yazıkki o artık bana yalan söylüyor. aslında bir çok şeyi bitirende yalan söylemesiydi çünkü o benim güvendiğim tek insandı o benim ütopyamdı.belkide bu yüzden bu kadar acı verdi bana kim bilir...


sevdiğin birinden ayrılmak onu son kez gördüğünü bilmek inanın çok acı verici son kez karşılıklı kahvemizi içtik o şekersiz ben ise orta sonra sigaralarımızı  yaktık o hala benim gözlerime bakabiliyordu uzun uzun ben ise olabildiğince gözlerimi kaçırıyordum çünkü ben ona baktığımda sadece onu görmüyordum urlayı görüyordum en başta, pera yı, baş garson o amcayı, birliktek ilk içtiğimiz geceyi, onun bana balıkları ayıklamasını, birlikte gecenin bir yarısı iskele doğru yürümemizi, üşüdüğüm için bana sarılmasını, gene ince giyindim diye kızmasını, hiç sevmediğim halde zorla pasaport yarışmasını izletmesini, onunla dertleşmeyi, foçayı, küçük denizi, miçoyu, kumrucu şevkiyi, gecenin bir yarısı balkonda dans etmemizi, şatonun perdelerini çekmesini, ayılı pijamasını, çeketlerini pantolonunu özenle askıya asmasını, ben hafif çakır olunca benimle dalga geçmesini, ıspartayı, 212 yi ve bir çok şeyi görüyordum ve o haldeyken nasıl böyle bir sona geldiğimizi hala beynimin kabul etmeyişini görüyordum ama bitmek zorundaydı işte ve bitti.


acı oldu ayrılması canım bin parçaya bölündü ve bini de onun yanında kaldı... öpebildiğim kadar öptüm bana sarılmasını istedim kokusunu içime çektim burnumun ucunda kalan son şeyde zaten kokusu oldu kapıya kadar geldik son kez sarıldım ve kapıyı açıp oradan olabildiğince kaçmak istedim arkama dönüp bakamadım çünkü biliyordum eğer arkama dönüp bakarsam bir daha asla gidemiycektim var gücümle asansöre yürüdüm ayakta zor duruyordum ve asansöre bindiğimde akmış bir makyajlı kıpkırmızı gözlerle kendimi gördüm. bitmişti işte bu kadardı hayatımda ilk kez güvendiğim ilk kez sevdiğim ilklerim olan adam arkamda kalmıştı ve gene boktan bir hayata doğru adım attım, o an bay S. yi yanımda aradım ama artık o da yoktu bir kez daha lanetler okudum ona çok kızdım beni bırakıp gittiği için, o olsaydı böyle olmazdı dedim o olsaydı canım bu kadar acımaz dedim ve bindim otobüse cama yasladım kafamı sildim gözlerimi bitmişti çünkü



ve bitti.