22 Aralık 2011 Perşembe

en en uzun gece....

bazen kendimi salak gibi hissediyorum... yanlış şeyler yapıyorum halbuki asıl yapmam gereken şey tamda gözümün önünde dururken... ama işte alışkanlık kötü birşey yılların verdiği ağırlık kötü birşey. hani şöyle düşünün eski çok eski bi dostunuz çocukluğunuz gençliğiniz birlikte geçmiş yeri gelmiş ev arkadaşı olmuşunuz elinizde kalan son parayı onunla paylaşmışınız ekmeği bölüp yemişiniz. ama aynı zamanda büyümüşünüz ve büyürken değişmişinizde.eskisi gibi anlayış kalkmış aradan başınız sıkıştığında aklınıza o geliyor ama o gelmiyor yanınıza. o anda kızıp siliyorsunuz onu hayatınızdan peki alışkanlığınız bırakmıyorsa peşini o zman ne yaparsınız? ve artık ona eskisi kadar güvenemiyorsanız ve onda büyük sırlarınız varsa ne yapardınız? sanırım düşünmekten beynim durmuş durumda ne yapmam gerekiyor nasıl hareket etmem gerekiyor bilmiyorum. bugün 21 aralık yani en uzun gece evet gerçekten de en uzun gece bitmek bilmiyor bir türlü bir ton olay yaşadım bugün ve yıprandığımı hissettim ama bay G. genede bir şekilde yanımdaydı. ona güvenmek güzel huzurlu......

Hiç yorum yok: